Öğretmenlerin değerlendirmesi ile ilgili yıllardır süregelen anlayışın değişmesi gerekiğini düşünüyorum. Benim gibi mağduriyet yaşayan bir çok öğretmen arkadaşla karşılaştım.
Verilen ödüller başta yöneticiler olmak üzere, yönetime yakın olan, belli bir sendikadan veya onlar alırken arada kaynayan başarılı öğretmenler olabiliyor. Hakkıyla ödül alan çok az öğretmene rastladım. Özellikle başarı belgelerinin verilmesinde bir kriter olmaması, nedense idarecilerin aklındaki kriterlere yıllardır uymamam gibi sorunlar beni sanırım bu hale getirdi.
Çabam, mücadelem sanırım biraz da bu haksızlıklar sayesinde oldu.
Sonuçta bir belgenin veya plaketin önemi yok ancak insanız!
Motivasyonu hak edip takdir edilmek hepimizin hakkı. Bu durumun özellikle bir kritere bağlanması, çalışan öğretmenlerin motive edilmesi ve haksızlığın önüne geçilmesi konusunu gündemden düşürmememiz gerekli. Ayrıca idarecilerin öğretmen değerlendirme yetkileri varsa bu konuda onlara eğitim aldırılması ve odasından çıkıp öğretmeni görmeleri, tanımaları da kritere bağlanması gerekiyor.
Yoksa olan öğretmene oluyor.
Öğretmenlerin kendilerine güvenlerinin artması, yaptıkları işlerin görünmesi, haksızlık yapılmadığına inanmaları eğitimin başarısı için çok önemli. Bu durumun özellikle bakanımız Ziya_Selçuk‘un gelmesiyle değişeceğine inancım tamdı.Umarım vizyon belgesinde yazıldığı gibi bir performans değerlendirmesi gelir ve bizler de buna inanırız. Bakanımızla ilk karşılaşmamda bu konuyu gündeme getireceğimden eminim.
Sonuçta bir belge veya ödül almak önemli değil gibi görünse de içsel motivasyon nereye kadar? Bir dolu plaket, ödülüm ve belgem var dışarıdan aldığım, hatta yurt dışından dahi davet aldığım okullar var şu an, en azından anı olarak ileride yaşlanınca bakıp mutlu olacağım bir kanıt yok öğretmenlik geçmişime dair. Sadece ben değil, ülkemizde görev yapan diğer öğretmen arkadaşlarım için de üzgünüm. Tüm öğretmen arkadaşlarım için umarım bu sorun düzelir ve herkes hak ettiği konumda olur.
Tek temennim…
Esra Şahin 