Aklıma bugün ‘Tutsak Çocuk’ kavramı geldi.
Çocukken hiç tutsaklık hissine kapıldınız mı?
Çocuğunuz sizi kendisini tutsak etmekle suçluyor mu?
Dünyada özgür çocuklardan daha fazla tutsak çocuk olduğunu söyleyebiliriz. Kalıplaşmış, sıkı düzene alınmış, bastırılmış ve deyim yerindeyse ‘bir alay tutsak çocuk’ dünyanın her köşesinde yaşamaktadır. Sıkıcı bir okulda, sıkıcı bir sırada oturur, sonraları ise bir çalışma odasının daha da sıkıcı masasında ya da bir işliğin tezgahında yerini alır. Yumuşak başlı, uysaldır; yetkeye boyun eğmeye hazırdır. Eleştirmekten ödü kopar; içinde bağımsızlığa varan bir olağan, basmakalıp ve doğru olma arzusu taşır. Kendisine öğretileni hiç sorgulamadan kabullenir ; bütün karmaşalarını, korkularını ve bezginlikleri daha sonra çocuklarına aktarır. Bu döngü böyle değişmeden devam eder, gider…
Peki tutsak olmayan bireyler yetiştirmek için ne yapmalı?
Herkes kendi yaşantılarına ve eğitimine göre bu soruya cevap verebilir. Sanırım herkesin dediğine de katılıyor olurum çünkü her yaşantı ve göz bizi eğitim anlamında farklı bir doğruya götürür. Doğruların kesiştiği nokta da ‘Özgür Çocuk’ olabilir belki.
Bilinmez…
Çocukların hayal kurmaları engellenmemeli. Tutsaklık en çok onlara yakışmıyor.
BeğenBeğen