Alternatif Eğitim Sistemleri, Eğitim

Okul Üzerine Düşünceler -2-

Students-running-to-school-Featured.jpg

Okul kurumu insanları gruplara ayırır. Bu gruplama işlemi sorgulanmayan üç varsayıma dayanır;

Çocuklar okula aittir,

çocuklar okulda öğrenir,

çocuklara yalnız okulda bir şey öğretilebilir.

Oysa çocuk, doğduğu andan itibaren bağımsız ve özgür bir bireydir. Ancak, kendi yaşamını kurgulamaya başlayıncaya kadar sınırlı bir anlamda da olsa aileye aittir. Ergenlikten itibaren ise ailenin ve dolayısıyla toplumun eşit bir üyesidir. Ama okul bireyi sahiplenmede aşırı bir istek duyar. Bu isteklilik zamanla bireyin yaşamında okulun merkeze yerleşmesine neden olur ve bu süreçle birlikte birey; farkında olmadan okula ait olduğunu kabullenir ama bu kabullenme farkında olunmadan gerçekleştiği için mutsuzluğa neden olur. Bu mutsuzluk,yaşamı anlamlandırmada, kendini gerçekleştirmede başarısızlık, doyumsuzluk, ne istediğini belirleme şeklinde kendini gösterir.

Öte yandan, çocuklar okulda öğrenirler ama çoğunlukla yaşamları boyunca hiçbir işlerine yaramayacak bir sürü gereksiz bilgiyi de öğrenirler ancak bu yargı yanlış anlaşılmamalıdır. Öğrenilen her bilgi hayata aktarıldığı ölçüde değerlidir. Bunun yanı sıra öğrenilecek bilgi, öğrencinin bilişsel, duyuşsal ve devinimsel gelişiminde uygun olarak organize edilebiliyorsa, ancak öğretilebilir. Örneğin kültür kavramını soyut düşünme aşamasına henüz gelmemiş, somut işlemler dönemindeki öğrencilere öğretmeye kalktığımızda anlamlandıramayacağı için ezberlemeyi seçecektir. Bu durumdaki öğrenci, yaşama aktaramayacağı bir bilgiyi uzun süreli belleğine geçici olarak nakletmiş olmaktan başka bir şey yapmamış olacaktır. Öğrencinin, öğrendiğini neden öğrendiği konusunda somut bir algısı olamayacaktır.

Geleneksel okul algısını kıran ‘Özgür Okul’ aslında bireyi temele alır. Bireyin mutluluğu, özgürleşmesi, kendi kendini yönetmesi, ilgi ve yeteneklerinin keşfetmesinin önemli olduğunu, dışsal zorlamaların etkisiz olacağını asıl olması gerekenin çocuğun içsel motivasyonu olduğunu vurgular. Eğitimin amacı çocukları hayata hazırlamaktadır. Çocuğun okula değil okulun çocuğa uyması gerektiğini savunur. Çocukların gelişimlerini kendi başlarına sağlamaları ve kendi ilgilerini keşfetmeleri için izin verilmesi gerektiğini belirtir. Yetişkinlerden gelen korku ve zorlamaları ortadan kaldırarak, mutlu bir çocukluk geçirilmesi gerektiğini savunur.

Günümüzde eğitim anlayışı insanları bireylerin kendi amaçlarının farkına vardırmayan ve onun adına hedefler belirleyerek onun doğasına müdahale eden bir yapıdadır. Bu düşüncenin değişmesi, eğitimin bireysel özgürlüğü temele alması gerekmektedir.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s