Çocuk istismarı son zamanlarda gündemde olan bir konu. Herkes bu konuya kendine göre çözüm üretirken, çözümlerin şiddeti artırma ve sorunu büyütmeye yönelik olduğunu görüyor ve üzülüyorum. Sorunun çözümünde yapan kişiyi idam etme, çözüm olarak düşünülüyorsa veya başka alternatiflerse burada bir sorun var demektir. Biz biliyoruz ki; şiddet şiddeti doğurur. Zaten suçlunun suçunu mahkemeler verir, o bizim
işimiz değil. Üzerimize düşen sorumluluk başka ve çok önemli.
Ahmet Ümit’in son romanı Kırlangıç Çığlığı’nı okuyanınız vardır. Orda tam olarak bu konu anlatılmış. Çocukluğunda cinsel istismara uğrayan kişilerin daha çok cinsel istismarda bulunduğunu kitapta da ayrıntılı anlatmış Ahmet Ümit. Gerçekte de öyle! Bizler parmağımızı uzatıp birilerini suçlu gösterip, cezasını kendimizce verip rahatladıktan sonra, bir çocuk daha istismara uğruyor. En son kaybolan çocuk öldürülmeseydi belki istismara uğradığını kimse bilemeyecekti. Bizi ölüm haberi o kadar üzdü ki 😞 Kim bilir kaç çocuk benzer durumda…
Peki ne yapmalı? İçi boşaltılmış ve nedense klişeleşmiş tek kelime ile çözüm üretebiliriz ; Eğitim! Ama gerçekten ‘Eğitim!’
Sapkınlığa neden olan kişinin çocukluğundan tutun da, onu buna iten nedenleri başta araştırmak ; işlediği suçun cezalandırma yönetiminin şiddeti daha da artırmayacağını iyi öngörmek ; suçlu kişinin hadım edildiğini düşünürsek, sonra ki süreçte içinde ki şiddeti başka türlü yansıtacağını da hesaba katarak… Yüzeysel değil, olayın sosyolojik ve psikolojik yönleriyle derinlemesine irdeleyerek düşünülmesinde fayda görüyorum. Örneklerden de görüldüğü üzere, istismara uğrayan çocuk ilerde bu suçu işleme eğiliminde oluyor. Peki istismara uğrayanın suçu ne? Baştan zincirin ilk halkasını kırmak, eğer yaşandıysa çocuğa psikolojik destek sağlamak gerekiyor.
Yani olay asalım, keselim, idam edelimden daha farklı bir boyuta evriliyor. Bu konuda toplumu bilinçlendirmek, çocuklara da mahremiyet eğitimi vermek gerekiyor. Çocuklara korkacakları değil, güven duyacakları bir dünya yaratmak için çabalamak bana daha çok çocuğun yararına düşünmek gibi geliyor.
Ne zaman bir çocuğun ölüm haberini alsak, bu şiiri hatırlarım. Bu çocukların ne günahı var? Suç kimde? Yanlış nerede? Kendimi oturduğum yerde suçlu hissediyorum, dakikalarca fotoğraflarına bakıyorum, ailelerini düşünüyorum.
Yazık, çok yazık…
Ah, ben bir gün tepelerden, tepelerden
Varıp önünüze, önünüze dikilip duracağım,
Aydınlardan, hekimlerden, öğretmenlerden,
Bir gün soracağım, bu çocukları soracağım.
Ah, ben gamlı kış güneşi, aydınlığın
Bütün suçlarını kalbimde taşırım,
Görerek ah, görerek, bilerek bir yığın
Karanlık gündüzün üstünde yaşarım.
Her mevsim dolanıp geldiğinde bu köye
Gücük ayda, kar örtülü bu ovada,
Utancımdan, hıncımdan yaş dökerek böyle,
Gamlı ve perişan asılı duracağım havada.
İkindiye doğru bırakıp kendimi
Bu küçük mezarların üstüne.
Bilmeyeceksiniz, perişan, çaresiz halimi,
Gül diyeceğim, gül dereceğim gül üstüne.
Yol kıyısında yirmi üç çocuğun mezarı,
Ah diyeceğim, ah dökeceğim yol üstüne
Ceyhun Atuf KANSU
Evet bu millet birden bu duruma gelmedi, yavaş yavaş bozuldu ve bozuluyorda. Bunda tv film ve dizilerinin, internet ve sosyal medyanın da çok fazla katkısı var. Büyük zâtlardan Süleyman Hilmi Tunahan bu güzel yazınızı şu kısa sözcüklerle özetlemiş;
Bir milletin ıslahı, kötülerin imhası ile değil; yeni neslin eğitim ve terbiyesi ile mümkündür.
Sevgiyle kalın!
BeğenBeğen
Kesinlikle sizinle aynı fikirdeyim.
Sevgiler…
BeğenLiked by 1 kişi
Toplumda adalet ve eşitliğin sağlanması, toplumsal düzen ve huzurun sağlanması noktasında iki temel kurumun ciddi derecede işlerlik kazanması önem arz eder. Bunlar öncelikli olarak “Eğitim” ve “Adalet” mekanızmalardır. İyi bir eğitim sistemi oluşturmadan hayata kazandıramadığınız bireyler, adil olmayan Adalet sistemiyle her zaman toplumda ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verir. Eğitim sorunu çözülmeden bir toplumun, sosyal, siyasal, adalet, ekonomi ve kültürel hiçbir sorununun üstesinden gelemezsiniz. Bu kavramlar ve karşılığı olan kurumlar bir zincirin halkası gibi birbirine bağımlıdır. Hangi alanda verilirse verilsin, öncelikli olarak bireylere verilmesi gereken ahlaki eğitim, değerler eğitimi…. Saygılar…
BeğenLiked by 1 kişi