ZAMANE ÇOCUKLARI

Dillere pelesenk olmuş bir itham var : Zamane çocukları…

Peki kimlerdir bu çocuklar? Zaman geçtikçe de zamana ayak uydurabiliyorlar mı? Buradaki zaman hangi zaman?

Teknolojinin hayatımıza girmesi ve hayatımızı etkilemesinden sonra daha fazla kullanılan ‘zamane çocukları’ ifadesi aslında çok daha önceden de vardı. Hep  belirli bir zamanın ‘zamane çocukları’ oldu.

Şimdi ki kullanımında ise bu kavram daha çok elinde telefon ya da tablet, hazır cevap, daha çabuk kavrayan ve deyim yerindeyse adeta büyümüşte küçülmüş denilecek tarzdaki çocuklar için kullanılmaktadır. Çünkü dijital çağın gereği budur. Çocuk zaman yolculuğunda bu dönemde ‘çocuk’ olduğundan bu itham son derece yerindedir.

Peki bu çağın çocukları nasıldır? Genel algı olarak bu çocuklar daha zekidir. Anne karnındayken annenin beslenmesinden tutunda, çocuğun doğduktan sonraki hem beslenme hem de yaşantılarındaki uyarıcıların artması ile bir bütün olarak, eskiye kıyasla şimdiki çocuklar, algı olarak daha iyilerdir. Henüz bebek sayılacak yaşta ellerinde tablet ile büyüyen bu çocuklar, tam da zamane çocuklarıdır.

Bu çağın çocuklarının şu anda yaşadıkları sıkıntılar ve onların gelecekte karşılaşacağı sorunlar öngörülebilir. Sosyalleşme sorunları, iletişim konusunda güçlükler,  beslenmelerinde uyaranlara bağlı olarak hazır gıda yeme problemleri, bilgiyi çok çabuk elde edip benzer bir hızda tüketmeleri gibi sorunları sıralayabiliriz. Hızlı elde edip, kolay tüketme alışkanlığı doyumsuzluğa neden olabilir diye de öngörebiliriz.

Çevremizde zamane çocuklarını eleştiren ebeveynler, öğretmenler veya yaşlı insanlar olabiliyor.

-Bizim zamanımızda böyle miydi?

– Evet, kesinlikle öyle değildi, böyle olması da mümkün değildi, çünkü zaman değişti.

Zamane çocukları diye hitap ettiğimiz çocukları anlamaya çalışmaktan başka şansımız yok.

Onlar zamane çocukları ise bizler de zamane öğretmenleri veya anne babalarıyız. Teknolojinin hayatımıza girmesi, sosyal ilişkilerin değişmesi, sosyal yapıların farklılaşması gibi nedenler aslında bizi de ‘zamane insanları’ yaptı.

Bizler de artık farklıyız. O nedenle çağ neyi gerektiriyorsa öyle kabul etmeli ve çağa ayak uydururken olumsuzlukları da göz ardı etmemeliyiz. Değişimin kaçınılmaz olduğu bir dünyada yaşadığımızı unutmamalıyız.

Değişimi normalleştirip ayak uydurdukça sanırım zamane insanı haline geliriz ve o zaman tam olarak bu zaman olur.