En büyük hayal kırıklığını ne zaman yaşadın?
Seni en çok mutlu eden an ne zamandı?
Ne zamandı yaşlı bir kadının elinden son su içişin?
Peki ya dünya yansa ölmez dediklerin öldü belki gözlerinin önünde, en sevdiklerini mi kendine sakladın?
Geçmişle ilgili düşüncelere daldığımız ve kendimize sorular sorduğumuz, önemli anlardan biridir yeni yıla gireceğimiz gün.
Geçmişi düşünerek kendimize şu soruyu sorarız;
‘Acaba hayatım ne kadar mükemmel?’
Esasen hayatın anılarla dolu bir yol olduğunu düşünürsek, bu yolun kendisi değil yolcu olan bizlerin önemli anlarıdır yaşamımızı şekillendiren. Yaş aldıkça yürürüz bu yolda, bazen geri gittiğimizi düşünürüz ama hep ilerleriz. İlerledikçe yolumuzda ‘umut’ ederek beklediğimiz şey ‘mutluluktur’ aslında. İstisnasız herkesin mutlu olmak istediği bu yolda, aslında bu pek de mümkün değildir. Dünya bana göre hüzün üzerinde döner. Hüznün şekillendirdiği bir hayatta yaşadığımızı anlamamızın tek yolu yeni yıla girerken, geçmişe bakmamızdır. Hayatta yanıldığımız, yenildiğimiz ve hatta mutlu olduğumuz anları çoğu zaman hüzünle hatırlarız. Mutlu olduğumuz anları hüzünle hatırlamamızın nedeni ise geçmişte kalmasıdır. Hüznü ararız aslında hayatımızda, geçmiş bahanedir.
Bizi şu an için mutlu eden argüman ise ‘umut’tur.
Karamsar olsa da umuda dair farklı bir yaklaşımdır Nietzsche’nin ‘ Umut en büyük kötülüktür çünkü işkenceyi uzatır.’ sözü. Umut bazen yenilgiyi de kabullendirir, dayanırsınız ve hep yenileceğinizi bilsenizde devam edersiniz. Boşuna mı demiş Beckett; ‘Hep denedin, hep yenildin. Olsun. Gene dene, gene yenil. Daha iyi yenil.’ diye.
Oysaki umut hayalleri ve insanı yaşatan en büyük dayanaktır. Hayattaki yolculuğumuzda atacağımız her adımın bir umuda gitmesi gerekir. Ayak izlerimizin oluşturduğu yol ise, bizden sonra geleceklerin umuda ulaşmasını kolaylaştıracaktır.
2018’de toplumsal mutsuzluğun bireysel mutluluğun önüne geçmediği, insanların ‘haz’ alarak yaşayabilecekleri, umut dolu güzel bir yıl olması dileğiyle…
Mutlu senelere…
Belkide hüzünle mutluluğu yakaladığımız dan dolayı hüznü ararız. Hayatın anlamarından değilmidir; hüzün,coşku ,heyacan … aslında olan hüzün burda bir daldır umutta insanı hayata bağlayan köprüdür. Köprünün de yıkılışı demek hayatın bitmesi anlamı taşır .hayat bir tablodur.Ve o tabloda tek bi noktaya takılı kalmak tabloyu parçalamak demektir. Diledikleriniz ve sevdiklerinizle iyi seneler…
BeğenLiked by 1 kişi